İSRAİL YA KOMŞUMUZ OLURSA? - 2017
Mustafa Yolcu

Mustafa Yolcu

İSRAİL YA KOMŞUMUZ OLURSA? - 2017

27 Eylül 2017 - 22:19

 

 

İSRAİL YA KOMŞUMUZ OLURSA? – 2017

30.07. 2014 Tarihinde yayınladığım bu yazıyı, birkaç düzeltme ile aynen yayınlıyorum.

İsrail, Gazze’de Filistinlileri bombalıyor, öldürüyor.

Dünya ise olanları seyredip, İsrail orantısız güç kullanıyor demek ile yetiniyor. İsrail’e yaptırım yok.

Ülkemiz de ise ayrılıkçı, militarist tüm faaliyetlerin “ Barzani’nin Kuzey Irak referandumunun” arkasında, ABD ve İsrail’in var. PKK militanları içinde İsrail militanları var. Askerlerimizle yaptıkları çatışmada ölen İsrail militanları, ülkelerine törenle gönderilmişlerdi.  

İsrail bayrağında bulunan iki çizgi, Nil den Fırat’a kadar olan, Yahudilerin kutsal toprakları “ ARZ-I MEV-UD U”  timsal etmektedir. Hedef buraları ele geçirmek. Buralarda bulunan insanları ise, aynı Filistinlilerin olduğu gibi buralardan göç ettirip “ ülkemizde bulunan üç milyon Suriyeli göçmen”, ya da işci olarak kullanmaktır.

IŞID da, Esat ta, Barzani de, bu amaçlar için kullanılmaktadır. Ülkemiz’ de gündemde olan açılım politikası, bu hedefe hizmet etmektedir. Kuzey Irak’ ta kurdurulacak Kürt devletini, ilk defa İsrail’in tanıyacağını açıklaması tesadüf mü?

Şimdiki açılım politikasını yürütenler “ Açılım politikasını hükümete eski MİT Müsteşarı Emre Taner tavsiye etmiş.”  yarın, tarihe ve vicdanlarına nasıl hesap verecekler?

Ortadoğu’da akan kandan, ABD kuklası IŞİD denen taşeron örgütün “ Barzani nin “ yaptıklarından ders alınmayacak mı? 

Suriye çökertildi, Irak halledilmek üzere. İSRAİL, SURİYE’Yİ, IRAK’I İŞGAL EDİP, BİZİM KOMŞUMUZ OLURSA! SIRA TÜRKİYE’YE GELİP, ÇANLAR TÜRKİYE İÇİN DE ÇALARSA, BU UYSAL ÇOCUKLA BİZİM HALİMİZ NE OLACAK?

İsrail uçakları kalkıp ülkemizi vuracak, bizim uçakların ise, onlara karşılık vermeyecek. Çünkü onların bulunduğu yer, bizim uçakların bilgisayar programın da dost ülke olarak göründüğünden, bizim uçakların ateşleme mekanizmaları çalışmayacak. Şu anda nasıl, uçaklarımız Suriye hava sahasına giremiyorsa, onların ülkesine hiç giremeyecek. Kaldı ki İsrail’in elinde, uçakları havada ateş bile etmeden, elektronik olarak kilitleyip düşürebilme teknolojisi var. Bu teknoloji bizde yok ama İsrail’de var.

Bütün bunları düşünüp, açılım adına ülkemizde yapılanları, Orta Doğunun mevcut konjonktür ünü göz önüne getirdiğimizde, rahatsız olmamak elde değil.

 Bütün bunlar olurken, bizim kafamızı kuma gömmemiz, baltayı kendi ayağımıza vurmamız, insanımızın gerekli bilgiler ile teçhiz edilmemesi işin cabası. Vatandaş “cambaza bak cambaza” kategorisi ile başka şeyler ile oyalanıyor.

İsrail Suriye’yi, Irak’ı nasıl işgal edebilir denilebilir. Şu anda Filistin toprakları nasıl işgal edildi? Golan tepeleri kimin elinde? İsrail’in hangi komşu ülkeye yaptığı hava saldırısı engellendi? Sorulara müspet cevap vermek mümkün değil. Maalesef kabadayı, aklına geleni yapıyor. Kimsede hesap soramıyor.

Uluslararası hukukun direk bir yaptırımı yoktur. Güçlü olan devlet, haksız olsa da haklı çıkar. Güçlü devlete yaptırım olmaz.

Güçsüz olan devlet haklı olsa da, kendisine yapılan haksızlığı sinesine çekip oturmak durumundadır. Kimseden hesap soramaz.

İsrail’e karşı ne yapılabilir? Diye düşünüldüğünde şunlar gündeme geliyor: İsrail ile olan ilişkilerimizi tekrar gözden geçirmeliyiz.

Devlet olarak, birçok sırlarımızı paylaştığımız, ordumuzun, istihbaratımızın, emniyetimizin, kamunun, enformasyon faaliyetlerinin İsrail ile olan ikili ilişkilerinde yeni bir sayfa açılması gerekmektedir.

GAP bölgesinde dolaylı ve direk olarak mülk sahibi olup, bu bölgede bulunan İsrail vatandaşları ile ilgili politikayı gözden geçirmeliyiz.

Yurdumuzda birçok operasyon yaptığı söylenen MOSSAD’ın, bu faaliyetlerini açığa çıkararak, tekrarlanmasına izin vermemeliyiz. İstihbarat ilişkimiz varsa, bu ilişkiye son vermeliyiz.

Yoğun olarak doğu, güneydoğu Anadolu bölgesinde MOSSAD faaliyetlerini gözden geçirilmeli, Yahudiler için bu bölge yasak bölge haline dönüşmelidir.

Şimdiye kadar İsrail ve ABD ile çok derin olan ilişkileri masaya yatırarak, analiz edip, kendimize nerede hata yaptık diye sormalıyız.

Dün biz onların dedelerini koruyup, katledilmekten kurtardık. Camimizin yanına havra yapılmasına izin verdik. Memleketimizin ekonomik yapısını, kontrolleri altına almalarına müsaade ettik.

Besle kargayı oysun gözünü. Yıllardır yedirelim, içirelim, ülke kaderine, basın yayınına, ekonomimize hâkim olmalarına müsaade edelim; onlar hiçbir taviz vermeden, kendilerince “ARZ-I MEV-UD” kutsal topraklar olarak ilan ettikleri vatanımızı bölüp, sonrada ele geçirmeyi planlıyorlar.

Altı milyonluk İsrail kendi başına yaramaz çocuk olmuyor. Yaramaz çocuğun sahibine, NATO, BM, Uluslar arası örgüt toplantılarında diyecek şeylerimiz olmalıdır.

Hepsinden önemlisi “ÜLKE OLARAK ARTIK DİK DURABİLMELİYİZ.” Dış politikada kendi ajandamız olmalı, kendi ajandamızdakileri gündeme getirmeliyiz.

Devlet olarak yapılması gereken her şeyi yapıp, söylenmesi gerekene de gerekeni söylemeliyiz.

Sabahın sahibi var. O ne yaparsa güzel yapar. 

Mustafa Yolcu

30.07. 2014

Bu yazı 1500 defa okunmuştur .

Son Yazılar