KIZIM SUSTU! BEN SUSTUM! VE SANKİ TÜM KÂİNAT SUSTU...
Pınar Holt

Pınar Holt

PINAR

KIZIM SUSTU! BEN SUSTUM! VE SANKİ TÜM KÂİNAT SUSTU...

13 Nisan 2017 - 09:13 - Güncelleme: 22 Nisan 2017 - 00:02

Aslında bu yazı yıllar önce kızım için endişelendiğim, içimin acıdığı, günlerce gecelerce çare aradığım, çabaladığım zamanların bir parçası. Anı defterimin belki de sadece bir sayfası. O anılara, o günlere ithafen yazılmış bir şükür yazısı. Benim kızım bir sene sustu. Onunla birlikte ben de sustum. Hatta tüm kâinat sustu sanki. Bir sene gözlerimizle anlaştık birbirimizle. Kızımın dil gelişimini yaşıtlarıyla aynı düzeye getirebilmek için sabırla, özveriyle, uzmanların verdiği ödevleri yerine getirerek, usanmadan, bıkmadan beraber çabaladık...

Yıllar sonra bazı ailevi sıkıntılar ve hayatımızda ki radikal değişiklikler sanırım kızımın tam dil gelişiminin olduğu döneme denk gelmesiyle konuşması ile ilgili bazı sıkıntılar yaşamamıza sebep olmuştu. O dönem tabi ki bir uzman desteği almıştık ancak kendi kendime biraz hafıza jimnastiği yaparak, birazda kızım için tuttuğum notları karıştırarak nasıl bir süreçten geçtiğimizi ve neler yaptığımızı sizlerle paylaşmak istedim.

Aslında biliyor musunuz uzmanlar bebeklerin dil ve okuma becerilerinin doğumdan itibaren başladığını belirtiyorlar. Çünkü bebekler sesleri, yüz ifadelerini, jestleri izleyerek nasıl iletişim kurulacağını öğrenirmiş. Ve bu bilgiler ileride onların dil ve yazılı sözcük öğrenmesi için gerekli altyapıyı oluştururmuş.

Bir dili konuşmak ile okur-yazarlık iki farklı beceri olmasına rağmen aynı zamanda birbirleriyle çok bağlantılı alanlardır. Dolayısıyla çocuğumuzla ne kadar konuşur, kitap okur, beraber oyun oynarken, resim yaparken konuşursak, konuşma ve yazma becerileri aynı orantıda gelişir. Burada en önemli nokta çocuğumuz yaşından önce konuşması için yapılan faaliyetleri zorlayarak, dayatarak, baskı altında bırakarak yapmamak. Unutmayalım her çocuğun kendine ait bir gelişim hızı ve ritmi vardır.

Şimdi sizinle kızımın dil gelişimi için beraber evde uyguladığımız bir kaç egzersizi paylaşmak istiyorum.

 

BİZ NELER YAPTIK?

* Beraber konuştuk: Araştırmalar her gün rutin olarak konuşmamızın çocuğun kelime haznesini arttıracak ve nasıl cümle kurması gerektiğini öğreteceğini gösteriyor.

* Çevredeki nesneleri fark ettik: Sokakta, mağazada yâda markette farklı meyvelerin renklerini, sepetimize koyarken sayılarını, büyüklük ve küçüklüklerinden bahsettik. (Saatlerce Migros’ta mesai yaptığımı bilirim)

* Beraber şarkı söyledik: Kızımın sevdiği çocuk şarkılarını vucut ve yüz hareketleri katarak söyledik.

* Cümleleri bazen beraber tamamladık: Örneği kızım parmağıyla dondurmayı gösterdiğinde ‘Dondurma mı istiyorsun? Anne sana dondurma mı alsın?’ gibi cümleleri tamamlamasına yardım ettim.

* Sorumluluk aldık: Çocukların yaşına göre aldıkları sorumluluklar onların özgüvenlerinin gelişmesine büyük etki sağladığını hepimiz biliyoruz. Bende kızımın sorumluluk almasına destek oldum. Örneğin; oyun sonrasında kızım odasını

topladığında ‘Oyundan sonra odanı yardımsız topladın’ gibi olumlu geri bildirimlerde bulundum.

* Çok oyun oynadık çok: Sanırım kızımla beraber ben 2. Defa çocukluk yıllarımı doya doya yaşadım diyebilirim. Bol bol oyun oynadık. Bu arada hala oyuna devam ediyoruz. Oyun sırasında bol bol karakterleri konuşturduk. Oyun, yeni kelimeler öğrenmesi ve çocuğumuzun duygusal dünyasını anlamamız için büyük fırsat.

* Kızımın ilgi alanını keşfettik: Kızım resim çizmede oldukça yetenekli ve biz bu alanla ilgili çeşitli anne & çocuk atölyelerine katılıp, projeler ürettik. Ebru sanatını çok sevdiği için beraber Ebru sanatı ile uğraştık bir dönem. Ve bu faaliyetleri yaparken bol bol konuşma fırsatı yakaladık.

* Ben anlattım o dinledi: Her akşam uyumadan önce mutlaka 1 masal anlattım kızıma. Çocukların kelime haznesi en fazla masal dinleyerek gelişiyor, biliyor musunuz?

* Kitap okudum: Kızım doğduğu gün itibariyle her gün mutlaka kitap okudum onun baş ucunda. Bu hem dil gelişimi için hem de okuma alışkanlığı için çok faydalı oldu. Kızım artık kendi kitabını kendi okuyor her akşam uyumadan önce mutlaka en az 5 sayfa okumadan uyumuyor. Kızımla yaptığımız tüm bu faaliyetler bir kenara, bu süreç boyunca uzman desteğini asla bırakmadık ve bir baktım ki kızım yaşıtlarından sonra olsa bile konuşmaya başladı. İşte o an itibariyle ben de konuşmaya başladım hatta tüm kâinat tekrar konuşmaya başladı benim için. Şimdi nedir durum derseniz? Hiç susmuyor J Sevgiyle...

 

Pınar Holt Kimdir?

Davranış Bilimleri Uzmanı, Eğitmen ve Yazar Pınar Holt, 1974 yılında İstanbul’da doğdu. 1997 -1999 yılları arasında İngiltere’de Dil ve Turizm eğitimi aldıktan sonra Türkiye’ye döndü.2013 yılında California Janus Universitesi  Davranış Bilimleri & Psikoloji bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Halen İstanbul Üniversitesi Sosyoloji  Bölümü’nde eğitimine devam ediyor.

2013 yılından beri ağırlıklı olarak ‘Çocuk, Ergenlerde Duygu Durum Bozuklukları, Kaygı Bozuklukları, Öfke Kontrol Problemleri’, Çocuk & Ergenlerde Davranış Sorunları, Boşanma/Ebeveyn Ölümü sonrası Duygusal Problemler, Dikkat Eksikliği, Öğrenme Güçlüğü, Aile içinde Çatışma ve İletişim Sorunları’ gibi konularda ‘Bilişsel-Davranışçı Terapi’ ve ‘Oyun Terapisi’ teknikleri ile seminerler vermektedir.

Pınar HOLT, 2016 yılında The University of  Warwick’te ‘Bebek Beyin Gelişimi’ üzerine özel eğitim aldı. İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin birçok yerinde annelerle buluşup ‘Bebek Beyin Gelişimi’ üzerine seminer ve danışmanlık hizmetlerine devam etmektedir.

Bu yazı 4988 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar