"Akşemseddin ve İskilip Paneli" dolu dolu geçti

Türkiye Yazarlar Birliği, İskilip Kaymakamlığı, İskilip Belediyesi, Bolu Çorumlular Derneği ve Genç Kızılay tarafından organize edilen İstanbul’un Fethinin manevi mimarı Akşemseddin Hazretleri vefatının 564. Yılında İskilip’te anıldı.


Türkiye Yazarlar Birliği, İskilip Kaymakamlığı, İskilip Belediyesi, Bolu Çorumlular Derneği ve Genç Kızılay tarafından organize edilen İstanbul’un fethinin manevi mimarı Akşemseddin Hazretleri vefatının 564. Yılında İskilip’te anıldı. Saat 12.30’da İskilip Şeyhyavsi Camiinde okunan Kur’an-ı Kerim tilaveti ve mevlidi şeriften sonra İskilip Öğretmenevi Konferans Salonunda panel düzenlendi.

Panele konuşmacı olarak, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi rektörü ve Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, Türkiye Yazarlar Birliği Şeref Başkanı D.Mehmet Doğan, tarihçi yazar ve arkeolog Ali Kılcı, Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr.Yakup Coştu, Bolu Çorumlular Derneği Şeref Başkanı Fikret Kısar katıldı.

Katılımın yoğun olduğu panel programına Çorum Vali Yardımcısı Tamer Orhan, İskilip Kaymakamı Yunus Emre Vural, İskilip Belediye Başkan vekili Hatun Çam, protokol mensupları, çok sayıda akademisyen, din görevlileri ve İskilipliler iştirak etti.

Selamlama konuşması yapan Kaymakam Yunus Emre Vural; “Bu gün İskilipli alimler önemli şahsiyetler anılacak. Hocalarımız bu gün Akşemseddin’den, Ebussuuddan önemli ailelerden şahsiyetlerden bahsedecekler. Salonda bulunan herkesin özellikle gençlerin bu bilgilerden istifade etmesi bizleri çok mutlu eder. Bu programımızın da İskilip’imiz için feyizli olmasını Rabbimden temenni ediyorum. Buraya kadar gelen konuşmacılarımıza ve sizlere çok teşekkür ediyorum” dedi.

Paneli yöneten, TYB Başkanı ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan “Türkiye Yazarlar Birliği olarak 45. Yılımızda programlarımıza ülkemizin Alimler Şehri, İlim insanları, gönül insanları yetiştiren İskilip’te başlıyor olmamız hem Türkiye Yazarlar Birliğinin kuruluşunun 45. Yılı hem de 100. Yıl adına önemli. Burada yapacağımız panelin gençlerimiz açısından önemli olduğunu düşünüyorum.

Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Türkiye Yazarlar Birliği Şeref Başkanı Dr. Mehmet Doğan; “Biz bir şehri tanımadan önce o beldenin yetiştirdiği insanları tanırız. İskilip’i tanımadan önce ilk tanıdığım şahsiyet Atıf Efendidir. Önemli şahsiyetlerden biri de Ebussuud Efendidir. Akşemseddin’de Ebussuud Efendi’ de Osmanlı imparatorluğunun 100 yılında etkili olmuş şahsiyetlerdir. Geçtiğimiz yıl Akşemseddin Hazretlerinin ikamet ettiği Evlik köyünün ziyaret etme imkanımız olmuştu. İstanbul’un fethinde Akşemseddin askerlerin bulunduğu yerlerde manevi katkılarda bulunmuştur. Manevi fetih olmasaydı fetih sonuca ulaşmazdı.

Arkeolog Tarihçi Yazar Türkiye Yazarlar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ali Kılcı; “Akşemseddin hakkında çok sayıda belge bulunmakta. Bu vesile ile Akşemseddin kitabını yazdık. Kitabımızda çok sayıda Akşemseddin’le ilgili belge bulunmaktadır.  Elimizdeki belgelerin yarısını değerlendirebildik. Evlik köyünde çeşitli düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Evlik camiinin onarılması gerekiyor. Evlik köyünde bulunan Çilehanenin de temizlenmesi, bakımının yapılması gerekiyor”

Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yakup Coştu; “Ebussuud Efendin Fetvaları konusunu işledi. Coştu; “ Ebussuud Efendi Kur’an-ı Kerimin ilk tefsirini yapıyor ve bunu Kanuni Sultan Süleyman’a arz ediyor. Tefsirin daha sonra ders kitabı olarak okutulduğu ifade ediliyor” dedi.

Bolu Çorumlular Derneği Şeref Başkanı Fikret Kısar’da İskilipli Hamit Çağıl ve Ziya Çağıl kardeşlerin hayatını anlattı. Kısar; “Hamit Çağıl 1902 yılında İskilip’te doğmuştur. İskilip’i çok sevdiği için her ay  İskilip’e gelirdi. İstanbul Ticaret Lisesini birincilikle bitirmiştir. İstanbul Üniversitesini kazanıyor. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini de birincilikle bitiriyor. Gittiği bütün okulları birincilikle bitiriyor. 1929’da devlet bursuyla birinci olarak Amerika Kolombiya Üniversitesi İktisat Fakültesine kaydoluyor. Kolombiya Üniversitesi İktisat Fakültesini de birincilikle bitiriyor. Burada Türk Bayrağını göndere çektirip İstiklal Marşımızı dinleten yine Hamit Çağıl.

Hamit Çağıl bir akşam yemeğinde Amerikan tarım devi ve büyük bankaların sahibi Rockefeller Hamit Çağıl’a iş teklifinde bulunuyor. Hamit Çağıl’ın verdiği cevap gençler için ibret vericidir. Hamit Çağıl ‘Ben devlet bursuyla buraya geldim, devletime borcum var deyip Türkiye’ye dönüyor. 1936’da Türkiye’ye dönünce petrol ofisi genel müdür yardımcısı oluyor. 1948 yılında devlet görevinden ayrılarak avukatlık yapmaya başlıyor. Bundan sonra da avukatlık yapmıştır. Disiplinli çalışkan dürüst bir insandı Hamit Çağıl.   

Hamit Bey 1951 yılında 68 arkadaşı ile İlim Yayma Cemiyetini kurduğu gibi ilk beş kişilik yönetim kurulundadır. İcra kurulundadır. İlim Yayma Cemiyeti kamu yararına olan bir cemiyettir. Binlerce öğrenciye burs verip yurtlarda yatıran bir cemiyettir. 1971 Yılında İlim Yayma Vakfının da kurucusu Hamit Çağıl’dır.

İskilip’te yaptığı eylemleri kısaca anlatayım, İskilip’in Yazıkıran tepesininin ağaçlandırmasına öncülük yaptığını rahmetli babam bana anlatmıştı. Sigara içenleri de yolda durdurup sigaranın zararlarını anlattığının da şahidiyiz. İlk modern bağ ve bahçeyi Hamit Çağıl kurmuştur.

Dedesi Binbaşı Mehmet Hilmi Efendidir. Mehmet Hilmi Efendi Gazi Osman Paşa’nın yaveri olup, mezarı Temenna camisinin arkasındadır. Mevcut park bu mezarın üzerine yapılmıştır. Sayın Kaymakamımızdan istirham ediyorum; Osmanlı paşalarının içerisinde Plevne kahramanı olarak bilinir. Plevne kahramanı yaverinin de bir mezarı olmasını istirham ediyorum” dedi. Hamit Çağıl vasiyeti üzerine İskilip Mutaflar mezarlığına defin ediliyor. Ruhu şad olsun.

Gelelim Mahmut Ziya Çağıl’a; İskilip doğumlu, ilkokulu İskilip’te okumuştur. Ortaokulu babasının görevi dolayısıyla Kastamonu’da Liseyi ise İstanbul Sultanisi’nde (İstanbul Lisesi), 1921’de Mektebi Mülkiyeyi Şahane Yani bu gün Kaymakamımızın okuduğu okul olan Siyasal Bilgiler Okulunu kazanıyor. 1923’te Atatürk’ün çocuk projesi için Almanya’ya giderek Martin Luther Üniversitesine kaydoluyor. Mastırını da burada tamamlıyor. 1928’de aynı üniversitede Kur’an psikolojisi üzerine Türkiye’de ilk doktorayı yapan kişidir. Ankara Erkek Lisesinde Almanca ve Felsefe dersleri veriyor, 1933’ten 1966’ya kadar şimdiki Gazi Üniversitesi, yani devrin Ankara Gazi Terbiye Enstitüsünde psikoloji ve pedagoji eğitimi verip, Ziraat Fakültesinde de Almanca dersleri veriyor. Vasiyeti üzerine Mutaflar Mezarlığına defnediliyor.”

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan’da İskilipli Orhan Münir Çağıl’ın Hukuk ve Ahlak İlişkisi üzerine konuşmasında; Orhan Münir Çağıl’ın aslında bizden yıllar öncesinde hukukun sadece nazari bir tarafının sadece teknik bir tarafının olmadığını söylüyor. Hukuk sadece bir kanun işi değildir diyor, mevzuat işi değildir diyor, bu hukukun manevi aklımıza, manevi irademize hitap eden tarafı vardır. Asıl bunun yerleştirilmesi gerekir diyor. Hukuk eğitiminde bir kavram kullanıyor, 'Hukuk Kültürü' kavramını kullanıyor. Hukuk kavramını da insanların hukuk bilgisine sahip olmasını gerektiğini söylüyor. Bu anlamda Hukukun bir ahlak ve metafizik cephesi vardır diyor, buraya da önem vermemiz lazım diyor.  Hukukun nihai kaynağı, daha doğrusu menşei Allah’tır. Buraya dayanmayan, buradan kaynağını almayan, buraya dayanmayan hiçbir hukuk adalet dağıtamaz, hakkaniyetli olamaz, merhametli olamaz diyor. İskilip şehrimiz ilimle maneviyatla yoğrulmuş bir şehrimiz. Artık Orhan Münir Çağıl’ın eserlerinin daha çok okutulması lazım diyorum”