ÖNCE SELAM, SONRA KELAM
Mustafa Yolcu

Mustafa Yolcu

ÖNCE SELAM, SONRA KELAM

17 Ekim 2017 - 21:38

 


ÖNCE SELAM, SONRA KELAM


Arkadaşıma telefon etmiştim. Arkadaşım telefonu açınca, konuşmaya başladım. Arkadaşım bana” Önce selam, sonra kelam.” Dedi. Önce şaşırdım sonra arkadaşımın ne dediğini anlayarak, haklısın dedim. Önce selam verip, sonra konuşmaya başlamalıydım.

 Selçuklu eserlerinin hitabelerinin başında, Önce Selam, Sonra Kelam  sözü yazılıdır.  Bu tespit çok doğruydu. Birçok şeyin yanında, bir birimize selam vermeyi de unutmuştuk.

Küçükken eşeğimize biner, annemle bahçeye giderdik. Ben karşılaştığım insanlara selam verirdim. Bu durum annemin hoşuna gider,” maşallah oğluma, adam olmuşta selam da verirmiş.” Derdi.

İnsan selâm vererek karşısındaki insana, bir adım daha yaklaşır. Alınan selâmla, dostluğa kardeşliğe bir adım daha atılır. Yüzler tebessümle güzelleşir. Gönüllerde sevgi çiçekleri açar. 

İnsan, yaşadığı toplumun; âdet, dil, inanç, kültür gibi değerlerini dikkate almak zorundadır. Toplum, ortak değerleri benimseyen, onları hayatlarına yansıtan insan topluluğudur. 
Ortak kültürel değerler, ortak bir yaşama biçimi oluşturur. Ortak değerlere aykırı davranan insan, kendi toplumuna yabancılaşır. 

Ortak değerler, yaşandıkça gelişir. Bu değerler, toplumun bütün insanlarını bir arada, birlik ve beraberlik içinde yaşamasını sağlar. 

Toplumda yaşayan insanların, kendi aralarında sağlam köprüler oluşturmaları ve sağlıklı bir iletişim kurmaları gerekir. Bu iletişimin ilk basamağı selâmlaşmaktır. 

Selâm, insanlar arasında kurulacak iletişimde önemli bir adımdır.Okulda, çarşıda, pazarda, camide, selâmla kurulan yakınlık, dostluğa, kardeşliğe dönüşür. 

Günümüz de aynı apartmanda yaşayan, aynı kurumda görev yapan insanların, birbirlerine selâm vermeden merhaba demeden yaşadığı ne yazık ki bir gerçek. 

Aynı apartmanı paylaşan, bindikleri asansörde birbiriyle selâmlaşmayan asık suratlı insanlar, insanlara tebessüm etmenin, güler yüzlü davranmanın bir ibadet olduğunu bilmiyorlar.

Selâm vermek, “selâmünaleyküm” demek, güler yüzün, iyi niyetin kelimelerle bir ifadesidir. Selâmdan uzak, böyle insanlardan oluşan bir toplum, sağlıklı bir iletişim kuramayacağı gibi, birlikte yaşamanın mutluluğunu da yaşayamaz. 

Sevgili Peygamberimiz, insanların birbirini sevmesinin ve birbiriyle kaynaşmasının reçetesini şöyle veriyor: "İman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe, olgun bir imana sahip olamazsınız. Size, yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şeyi haber vereyim mi? Aranızda selâmı yayınız!..." 

Birbirimizi sevmek, inancımızın bir gereğidir. Birbirimiz için güzel şeyler dilemek de hem dinî, hem de insanî görevimizdir. Birbirimizi sevmenin, en önemli reçetesi ise selâmlaşmadır. 
Selâmı vermek sevmeye; selâmı yaymak, selâmlaşmak, sevgiyi topluma yaymaya vesile olur. 

Selâmlaşan iki insan arasında; sevgi, saygı, kaynaşma canlanır ve büyür. Bir selâm, bir güler yüz, iletişimin altın anahtarı olur. Selâm, konuşmanın önünü açar: “önce selâm” verilir “sonra kelâm’a/söze geçilir. Atalarımız, “önce selâm, sonra kelâm” demiyorlar mı? 
Dünyevî hiçbir kaygı gütmeden, belki hiç de tanımadığımız bir insana, “Allah’ın selâmı üzerinize olsun!” demek, ne güzel bir dilek, ne güzel bir duadır! 

İnsan verdiği selâmla,  selam verilen insana bir adım daha yaklaşır. Alınan selâmla,dostluğa kardeşliğe bir adım daha atılır . Yüzler tebessümle daha bir güzelleşir. Gönüllerde sevgi çiçekleri açar. 

Günümüz de yoğun bir tempo ile yaşıyor, selâma, konuşmaya, hatır sormaya, ziyarete gitmeye vakit ayıramıyoruz. 

Mutlulukların paylaşıldıkça artacağını, dert ve sıkıntıların ise azalacağı gerçeğinin farkına varamıyoruz. Bu durum bizi strese, sıkıntıya sokuyor, sinirli çekilmez bir hâle geliyoruz. Kendimizle barışık olmayınca, kendimize ve ailemize, çevremize sıkıntı verir hale geliyoruz. 

Bu olumsuz tabloyu sağlıklı kılacak şifre; selâmdır. Selâm, sevgi, saygı ve insanlığın anahtarıdır. 

İnsanı insana yakınlaştıran, sevdiren, saydıran, anlaştıran şifreli kelime "selâm" dır. Bu şifreli kelime, ilişkilerimizi ısıtacak, dostluk, kardeşlik kapılarını açacak, bizi daha olgunlaştıracak ve mutlu bir insan kılacaktır. 

Bunun için " ÖNCE SELAM, SONRA KELAM" şartını unutmayalım.

Mustafa Yolcu 
17.10.2017

Bu yazı 1580 defa okunmuştur .

Son Yazılar