Uslu, Atıf Hoca'ya iade-i itibar istedi

AK Parti Çorum Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Salim Uslu, TBMM Genel Kurulu’nda gündem dışı söz aldı. Uslu, İskilipli Atıf Hoca’ya iade-i itibar istedi.


Uslu, Atıf Hoca'ya iade-i itibar istedi

ÇORUM’UN DEĞERLERİ

Bir diğer husus da Çorum’da Hitit Üniversitemiz, Aşık Şekip Şahadoğru ve Hititlerdeki Kadeş Anlaşması gibi Çorum’un değerlerini ortaya çıkarmak ve kültürel değerlerimizi öne çıkarmak üzere bazı adımlar atmıştır. Tabii, bunlar şayanı şükrandır ama bir hususa dikkatinizi çekmek istiyorum. Ben kampüsünden büyümesinden falan bahsetmeyeceğim, şüphesiz onlar devam eden rutin faaliyetlerdir ama Hitit Üniversitemiz, Çorum ve İskilip Belediyeleri ve Atıf-Der’le birlikte İskilip’te hafta sonu ‘Medreseden Darağacına’ isimli bir etkinlik düzenlemiştir. Bazı sayın milletvekilleri de katıldılar, izlediler. Çok teşekkür ediyorum kendilerine de. Bu etkinlikte Atıf Hoca anlatıldı. Gün yüzüne çıkmamış bazı belgeler de ortaya konulmuş oldu. Bunu da sizlerle kısaca paylamak istiyorum.

Atıf Hoca, doksan iki yıl önce Babaeski Müftüsü Ali Rıza Efendi’yle birlikte idam edilmiştir. Az önceki değerli konuşmacı adalet üzerine bir konuşma yapmışken, doğrusu, adaletsiz bir şekilde, haksız bir şekilde, hukuksuz bir şekilde Atıf Hoca’nın idam edilmiş olmasına özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum. 

Bakınız, bir kişi eğer zanlı ise, o insan idama mahkûm ediliyor ise o insanın öncelikle müdafaa hakkını asıl olarak vermek gerekir. Oysa asker kaçaklarını toplamak ve yargılamak üzere kurulan İstiklal Mahkemeleri, Hammurabi kanunlarından beri devam etmekte olan savunmanın kutsallığını ne yazık ki yok saymış ve Atıf Hoca’ya savunma fırsatı dahi vermeden 5 celsede yapılan yargılamayla idamına karar vermiş. 5’inci gün de itirazı kabil olmayan, temyizi mümkün olmayan bir şekilde ve “şahitlerin bilahare dinlenmesine, savunmanın bilahare alınmasına” diyerek âdeta idamı onaylanmıştır.

Tabii, o günkü mahkemenin üyeleri Meclisten seçilmiştir, tayin edilmiştir. Savcı Necip Ali hariç, diğer Kel Ali, Kılıç Ali hiçbir şekilde hukuk nosyonuna sahip değillerdir ama ne yazık ki Atıf Hoca’nın bırakın savunmasını almayı, altı yıl önce 1920 tarihli Vakit gazetesine tekzip gönderdiği hâlde ne yazık ki o tekzibi, altı yıl önceki tekzibi yok saymışlardır.

Şimdi, bakınız, burada elbette konuşulacak konu çok ama iadeyi itibar gerekiyor. Sadece Atıf Hocaya değil, bu ülkede mazlum konumunda kim idam edildiyse hepsine iadeyi itibar gerekiyor.

Atıf Hoca konuşmasının bir bölümünde, son bölümünde  -müdafaasını ele geçirdik, şu anda müdafaası hazır durumda- “Bence çağdaş bir zihniyete sahip olmak demek medeni bir kafa yapısıyla yararlı işleri ortaya koyabilmektir. Bu açıdan bakıldığında kendimi çağdaş zihniyetin en önemli gelen isimlerinden birisi olarak görüyorum.” diyor, Türkçesiyle ifade ediyorum.

Yine, Atıf Hocayla beraber o günlerde idam edilen Seyit Rıza’ya da iadeyi itibar yapılmalıdır. Seyit Rıza da ‘Evladı Kerbela’yık. Bihatayık. Ayıptır, zulümdür, günahtır.’ diyor.

Lütfen, bu yüce Meclis iadeyi itibar konusunu ciddi ciddi dikkate almalıdır diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum”