Eyüboğlu "Çatalkaram" şiirini hangi kadına yazdı?

Eyüboğlu "Çatalkaram" şiirini hangi kadına yazdı?

Yazar Refik Durbaş, ünlü Sanatçı Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun aşklarını yazdı.

16 Şubat 2017 - 16:23

Refik Durbaş, bugünkü “Bedri Rahmi’nin aşkları” başlıklı yazısında, Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun ilk aşkından Romanyalı bir resim öğrencisiyle olan ilişkisine kadar ilginç hayat hikayesini kaleme aldı. Durbaş, "Ve 'Karadutum, çatal karam, çingenem' diye başlayan 'Karadut', 'Sene 1950, Mevsim Sonbahar' şiirlerini 'Talaslı Kız' için yazacaktır" diye yazdı.

İşte o yazı:

Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun ilk aşklarından biri, “Böcek” adını taktığı bir Alman kızıdır. İstanbul’da uzun bir aşk yaşarlar. Kız daha sonra Almanya’ya dönecek ve orada evlenecektir. Günün birinde Paris’e de gelir, Bedri Rahmi ile buluşurlar, birkaç sonra tekrar ülkesine gider. Bedri Rahmi o günlerde şu şiiri yazacaktır:

Seni bigüzel giymişim içime gâvurun kızı

Bir kurşunla vurdular ikimizi

Gün ışır, yaprak titrer, tohum üşür

Acı günler kızarır hikâyemizi

Ve 1930 yılında Bedri Rahmi, henüz 19 yaşındayken abisi Sabahattin Eyüboğlu’nun kazandığı bir bursu bölüşerek Fransa’ya gidecek ve Dijon, Lyon ve Paris’te sergileri gezdikten sonra Andre Lhote Atölyesi’ne yazılacaktır.

Sonrasını uzun yıllar Paris’te birlikte oldukları Hıfzı Topuz anlatacaktır. (Sevmek Güzel Meslek Reis: B.Rahmi, FOLKART GALLERY)

Romanyalı bir resim öğrencisi olan Eren’in, o zamanlar asıl adı Ernestine’dir. Lhote, onu “Miss Roumanie” demektedir.

1933 yılında bursları uzatılmadığı için Bedri Rahmi İstanbul’a dönecektir. Ama aklı Paris’te kalmıştır. Bir süre sonra da Eren ile mektuplaşırlar. 1933 yılı sonlarında Eren, Romanya’ya giderken İstanbul’a uğrayacak fakat uzun süre kalmayacaktır.

Bedri Rahmi ise Kumkapı Ermeni Okulu’nda 20 lira maaşla çalışan bir resim öğretmenidir.

Eren de Bedri Rahmi’ye tutulmuştur. 1934’de bir daha İstanbul’a gelecek ve birlikte Necip Fazıl’ın Firuzağa’da tuttuğu bir odaya yerleşecekler, ama bir süre sonra Necip Fazıl ile araları açılınca evi terk edeceklerdir.

Bedri Rahmi’nin işsizlikle geçen günlerin ardından Eren tekrar Romanya’ya dönecektir.

Bu ayrılık da uzun sürmeyecek, Eren yine İstanbul’a gelecek ve 1936 yılının nisan ayında evleneceklerdir. (Ey sevgili okur, şimdi biraz nefes al ve dünya şairi Nâzım Hikmet’in 17 Temmuz 1959 tarihinde sözcüklere döktüğü “İki Sevda” başlıklı şiirinde söylediklerine kulak ver. Siz bakmayın tevatürlere, şairler yalan söylemezler. Sevdiği kadınlar için “Gülüp ağlıyorlar iki dilde” derken şair, “sevda”yı da şöyle tanımlıyor.

Bir gönülde iki sevda olmaz

yalan

olabilir.”

Buradan güvercin kanadı ile bir selam da Nâzım Hikmet’e bir saygı nişanesi olarak “Su da Yanar” filmini çektiği için Ali Özgentürk’e gönderelim.)

Bedri Rahmi de şairdir, ressamdır.

Sevda arasında kalması doğal değil midir?

Bedri Rahmi, Burhan Toprak Güzel Sanatlar Akademisi’nde müdür olduktan bir süre sonra, 1936-37 ders yılında Akademi’de görev alacak ve Leopold Levi ile çalışmaya başlayacaktır. Eren’e sevgisi, aşkı zerre kadar eksilmemiştir, ama Bedri Rahmi’nin duygu ve düşüncelerinde “Talaslı Kız” vardır artık.

Ve “Karadutum, çatal karam, çingenem” diye başlayan “Karadut”, “Sene 1950, Mevsim Sonbahar” şiirlerini “Talaslı Kız” için yazacaktır.

Talaslı Kız” ise Bedri Rahmi’nin büstünü yapacaktır.

Peki, kimdir “Talaslı Kız?

Güzel Sanatlar Akademisi eski öğrencilerinden Mari Gerekmezyan. Mari, Bedri Rahmi ile aynı yaştadır. Üstelik nişanlıdır.

Fakat aralarında çılgınlık derecesinde bir bağ bulunmaktadır.

Bunalımlı dönemlerden geçerler, derken Mari hastalanır.

1947 yılında 34 yaşında dünyasına elvedasını bırakacaktır.

Ve Bedri Rahmi, Mari için şunları yazacaktır:

Ten yıpranır elden gider

Üstüne kilit vururum

Kul köle kurban olurum

Can çekişir elden gider

İki gözüm iki çeşme

Düşerim canın peşine

Yâr tükenir elden gider

Anadolu sevgisini nakış nakış yapıtlarına yansıtan Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun retrospektiflerinden oluşan ve sanatçının günümüze kadar hazırlanan en kapsamlı sergisi, bir süredir İzmir FOLKART GALLERY’de sanatseverlerle buluşuyor. “Sevmek Güzel Meslek Reis” adını taşıyan sergide, Eyüboğlu’nun ilk kez sergilenecek yapıtlarının yer aldığı organizasyonda, hayatından kesitler sunan mektuplar, fotoğraflar, özel eşyalar ve objelerin yanı sıra çeşitli sanat dallarından 200 eser ile 18 dakikalık kısa bir belgesel yer almakta. Eyüboğlu’nun Mari Gerekmezyan’a yazdığı “Karadut” gibi şiirlerle Gerekmezyan’ın yaptığı Bedri Rahmi büstü de sergilenen yapıtlar arasında. Küratörlüğünü İbrahim Örs ve Hanefi Yeter’in, proje direktörlüğü ile editörlüğünü Fahri Özdemir’in yaptığı sergiyi, 12 Mart’a kadar İzmir FOLKART GALLERY’de ücretsiz gezilebilmek şansınız bulunmakta...

Bu haber 10374 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
İskilip OSB'ye kimse inanmıyordu, şimdi yatırımcı talepleri artıyor
İskilip OSB'ye kimse inanmıyordu, şimdi yatırımcı talepleri...
Ahlatcı
Ahlatcı " Tosya yolunu en kısa sürede bitireceğiz"